Athina Kariati – 16/11/2024
Kıbrıs’taki kuruluş, her yerde olduğu gibi, çıkarlarına göre sözde “pragmatizmle” kararlar alır. Dolayısıyla, Kıbrıs Cumhuriyeti varoluşunun en başından itibaren, 1961 yılında Bağlantısızlar Hareketi’ne katılmasına ve güçlü bir Arap yanlısı dış politika geliştirmesine rağmen, kuruluş aynı zamanda yeni oluşum olan İsrail devletiyle olan bağlarını da koparmak istememiştir, özellikle de uluslararası emperyalizmle olan ilişkilerini. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin hangi “kamp”a ait olduğu, batı mı doğu mu, ideolojik değil, daha çok maddi bir meseledir.