Güven Bengihan – 16/11/2024
Kıbrıs Sorununun adayı çözümsüzlüğe sürüklediği yarım asırlık süreçte birçok değişim yaşandı. Siyasi liderlerin aldığı kararlar zaman zaman çözüme dair umudumuzu ve inancımızı zayıflatsa da, Kıbrıs’ta Sol görüşe sahip partiler ve sendikalar olarak bizler, barış ve eşitlik mücadelesinden asla vazgeçmedik. Eşitsizlik ve adaletsizliğe karşı eşitliği ve adaleti, bölünmeye karşı birliği ve çatışmaya karşı dayanışmayı savunmaya kararlılıkla devam ediyoruz. Dayanışma ve güç birliğine olan inancımızla bu yıl kurulan, ve sendikamız KTAMS’ın kurucu üyesi olduğu Kıbrıs İşçi ve Emekçi Sendikaları Federasyonu ile de ülkemizde emek mücadelesinde önemli kazanımlar elde etmeyi hedefliyoruz.
Sol görüşlü sendikalar olarak bizler, işçi haklarının korunması, emekçilerin adil çalışma koşullarına kavuşması ve toplumsal eşitliğin sağlanması için olduğu kadar Kıbrıs sorununun çözümü için de mücadele veriyoruz. Bu bağlamda, KTAMS ve yeni kurulan İşçi ve Emekçi Sendikaları Federasyonu olarak, iki-bölgeli iki-toplumlu siyasal eşitliğe dayalı bir federasyonun Kıbrıs’ta kalıcı barış için tek çözüm yolu olduğuna inanıyoruz. Ayrıca, barışın sürdürülebilirliği için toplumsal işbirliği ve dayanışmanın olmazsa olmaz bir unsur olduğunun bilinciyle kuzey ve güneydeki sendikalarla ortak paydada buluşarak, çözüm odaklı projelere, araştırmalara ve ortak eylemlere örgütsel gücümüzü katmaya devam ediyoruz.
Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, örgütlenme ve toplumsal birliktelik anlamında her geçen gün daha fazla zorlukla karşılaşıyoruz. Annan Planı döneminde yükselen çözüm umudu, referandumun güneyde ‘hayır’ ile sonuçlanmasıyla büyük bir umutsuzluk dalgasına dönüşmüş ve bu dalga, ekonomik krizle derinleşmiştir. Bu süreçte, kuzeyde gençlerin göç etmek zorunda kalmasına neden olan işsizlik, düşük gelir ve kötü yaşam koşulları, toplumsal gündemin merkezine oturmuş, siyasal mücadeleye ve Sol mücadelenin kazanımlarına olan inanç gün geçtikçe zayıflamıştır. Umutsuzluk, eylemselliği olumsuz yönde etkileyerek, kitleleri bir araya getirmeyi ve Kıbrıslıtürkler’in adadaki varlığını sürdürmeyi her geçen gün daha da zorlaştırmaktadır.
Zaman aleyhimize işlemektedir. Kontrolsüz yabancı nüfus artışı ve Kıbrıslıtürkler’in göç etmek zorunda kalması, durumun ciddiyetini daha da artırmaktadır. Eğer çözüm için gereken adımlar atılmazsa, uzlaşıya varılacak bir Kıbrıslıtürk nüfusu dahi kalmayacaktır. Hem Kıbrıslıtürk hem de Kıbrıslırum halklarının ortak kültürü, tarihi ve dokusunu korumak ve bu adaya barışı getirmek Sol görüşlü siyasal partiler ve sendikalar olarak bizlerin ortak sorumluluğudur.
Hepinizi, ‘birlik, mücadele ve dayanışma’ sloganını eyleme dökmeye çağırıyorum.
